25 Temmuz 2011 Pazartesi

ELVEDA AŞKIM

Yaşam denilen bu zaman boşluğunda terkedilişimin derin acısı yakmakta tüm bedenimi. Bedenimi diyorum ama acım bedenimi çoktan aşmış, ruhumun orta yerinde. Canım acıyor, bu acı tarifsiz, anlatamıyorum...Boğazımda düğümleniyor herşey, hıçkırsam; susmayacak, sanki sonsuza dek ağlayacakmışım gibi. Seni istiyorum, sadece seni...Ne masallar, ne hikayeler anlatıyor dostlarım, dinlemiyorum. Geçecek diyorlar, inanmıyorum, inanmak istemiyorum, acının geçmesini istesemde senden geçmek istemiyorum. Bu karanlık yola beni sen itsen de, beni suçlaman ruhunun acıyan yanını bastırmandan kaynaklanıyor biliyorum. Suçu bana yüklemek, ayrılığı isteme yükünü biraz daha hafifletecek sanıyorsun. Senin de için yanıyor, biliyorum...Çığlıklarını, iç sesini duyuyorum. Arasındasın iki seçeneğin; ya benimle bizim kurallarımızla olmak, ya da senin hep hayalini kurduğun özgür yolda olmak. Uzun süren bu ilişkide özlediğin özgür yol fikri sana çok iyi geliyor, bastırdığını ve sakladığını sandığın duygu, düşünce ve eylemlerini meşrulaştırmanın hayali beynini öyle sarııyor ki bu düşünce beni bile yaşamından ömür boyu silmene neden oluyor. Oysa bilmiyorsun ayrılıklar başta terkedileni sonra terkedeni yakar. Mutsuz eden ve haksızlık eden mutluluğu yakalayamaz, kader yakasına yapışır...herşey için çok geç olacak beni anladığında. Şimdi sensiz ben ne yaparım? diye çığlık atıyorum, şimdi ben kime aşkım diyeceğim, kime ısınacağım senin kadar, seni nasıl paylaşacağım hiç tanımadıklarımla, nasıl ayıracağız yolumuzu evliliğimize bu kadar yakınken, şimdi bu yüreği nasıl susturacağım aşkım...Evet son kez "aşkım" diyorum sana :ELVEDA...(Bir arkadaşımın biten ilişkisine ithafen...)

Hiç yorum yok: